06 Mayıs Pazartesi 2024
2 yıl önce

İYİ Partili, Merkez Bankası eski Başkanı Durmuş Yılmaz, döviz satın alma çağrısında geri adım attı

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın yeni ekonomik tedbirleri açıklamasının ardından döviz kurlarında düşüş yaşandı. Karar geniş çevrelerce olumlu bulunurken, muhalefetten tepkiler yükseldi. "BU BİR ALIM FIRSATIDIR" Merkez Bankası'nın eski Başkanı Durmuş Yılmaz, katıldığı canlı yayında, "Bu bir alım fırsatıdır. Piyasa, Erdoğan’ın bu söylemlerini satın almadı, şu anda piyasaya kesin bir müdahale var. Başka bir şey değildir. Bence kaldığı yerden bu iş devam edecektir." dedi. ERDOĞAN'DAN TEPKİ: BUNLARIN BEYNİ SULANMIŞ İyi Partili Yılmaz'ın açıklamalarına tepki gösteren Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin grup toplantısında yaptığı açıklamada, "Çıkmış birisi, 'kur düşüyor, dolar almanın tam zamanı' diyor. Bunların beyni sulanmış. Bunlara gereken cevabı benim milletim en kısa zamanda verecek." ifadelerini kullandı. YILMAZ: KİMSEYE TAVSİYEDE BULUNMADIM Yılmaz, gelen tepkilerin ardından TBMM'deki konuşmasında geri adım attı ve  "Kimseye al veya sat tavsiyesinde bulunmadım. Böyle bir şeyi de kendime yakıştırmam, yakıştırmadım." diye konuştu.

2 yıl önce

Merkez Bankası: Enflasyondaki yükselişe en belirgin katkı temel mal ve gıda alt grubundan geldi

Merkez Bankası dün açıklanan 2021 yıllık enflasyonu "Aylık Fiyat Gelişmeleri" raporunda değerlendirdi. TCMB raporunda yaşanan artışın temel mal ve gıda alt gruplarından kaynaklandığı ifade edildi. Raporda ayrıca kur yükselişinin katkısı da belirtildi. Merkez Bankası'nın raporunda şu ifadeler öne çıktı: "Tüketici fiyatları Aralık ayında yüzde 13.58 oranında artmış, yıllık enflasyon 14.77 puan yükselişle 2021 yılını yüzde 36.08 seviyesinde tamamlamıştır. Yıllık enflasyon tüm ana gruplarda yükselmiş, enflasyondaki yükselişe en belirgin katkı temel mal ve gıda alt grubundan gelmiştir. Bu dönemde birçok kalem üzerinde döviz kuru gelişmelerinin yansımaları hissedilirken, kur geçişkenliğinin yüksek olduğu temel mal grubunda fiyatlar özellikle dayanıklı tüketim malları öncülüğünde yüksek bir oranda artmıştır. Dayanıklı tüketim malları arasında da otomobil fiyatlarındaki artış dikkat çekmiştir. Gıda grubunda yıllık enflasyon taze meyve ve sebze kalemlerinde görece daha ılımlı seyrederken, girdi maliyetlerinin etkisiyle taze meyve ve sebze dışı kalemlerde kayda değer bir oranda yükselmiştir. Uluslararası enerji fiyatlarında bu dönemde gerileme izlenirken, döviz kuru gelişmelerinin yansımalarıyla başta akaryakıt, tüp gaz ve kömür olmak üzere yurt içi enerji fiyatlarındaki artışlar devam etmiştir. Hizmet grubunda da yükselişler genele yayılırken, bilhassa lokanta-otel grubu fiyatlarındaki hızlanma gıda enflasyonundaki görünümün de etkisiyle belirgin olmuştur. Türk lirasındaki değer kaybı, emtia fiyatlarındaki yüksek seyir ile tedarik zincirlerinde devam eden aksamalar neticesinde üretici fiyatları kaynaklı baskılar oldukça güçlü seyretmiştir. Bu görünüm altında, B ve C göstergelerinin yıllık enflasyonları ve ana eğilimleri belirgin bir yükseliş göstermiştir."

2 yıl önce

Merkez Bankası Başkanı Şahap Kavcıoğlu yıl sonu enflasyon tahminini açıkladı

Merkez Bankası Başkanı Şahap Kavcıoğlu, yılın ilk enflasyon raporu olan "Enflasyon Raporu 2022-I"in tanıtımı amacıyla sunum gerçekleştirdi. Açıklamadan öne çıkan başlıklar şöyle: Son rapordan bugüne dek varyantlara ilişkin risklerin canlı kalması bazı ülkelerde 2022 büyüme görünümünü olumsuz etkiledi. Küresel iktisadi faaliyet üzerindeki risklerin sınırlı olduğunu değerlendiriyoruz, Türkiye'nin dış talep görünümü olumlu seyrini korumaktadır. Doğalgaz fiyatları yüksek seyrediyor. Küresel enflasyonda dikkat çeken artışlar gözleniyor. Dünya genelinde manşet ve çekirdek enflasyon hız kazandı. Enflasyonun etkileri merkez bankaları tarafından yakından takip ediliyor. Gelişmiş ülke merkez bankaları arasındaki söylem ayrışması artıyor. Gelişmekte olan ülkelere portföy girişleri olduğunu gözlemliyoruz. Portföy akımları hala salgın öncesi seviyelere ulaşamadı. Çin dışındaki hisse senedi piyasalarına da girişler olduğu, Türkiye'ye yönelik sermaye girişleri Kasım ayında devam ederken, Aralık ayında çıkış gözlendi. Türkiye'de iktisadi faaliyet 3. çeyrekte kuvvetli seyrini sürdürdü. Türkiye OECD ülkeleri arasında net ihracatın büyümeye en fazla katkı yaptığı ülkeler arasında yer aldı. Aşılamanın hızlanması küresel ekonomideki toparlanma sürecini destekliyor. Dış talebin iktisadi faaliyete katkısı artıyor. Vaka sayılarında artış gözlense de izolasyon tedbirleri küresel ölçekte daha gevşek uygulanıyor. Daha gevşek önlemler turizm faaliyetindeki toparlanma eğiliminin belirginleşmesinde önemli rol oynadı. Kartla harcama verilerine göre salgından daha çok etkilenen hizmet sektörlerinde artış oranlarının daha yüksek olduğunu görüyoruz. Anket verileri firmaların yatırımlarını artırma eğiliminde olduğunu gösteriyor. İlave kapasite ihtiyacının önümüzdeki dönemde de yatırım talebini destekleyecek bir unsur olduğunu değerlendiriyoruz. Uzun vadeli TL finansman imkanları yatırımlar için önemli. "CARİ DENGENİN 2022'DE FAZLA VERECEĞİNİ ÖNGÖRÜYORUZ" Yüksek frekanslı veriler işgücündeki toparlanmanın iktisadi faaliyetle uyumlu görünüm sergilediğini gösteriyor. Önümüzdeki dönemde istihdam artışının devam edeceğini öngörüyoruz. Hizmet gelirleri salgın öncesi seviyelerine ulaştı. Altın ve enerji dışarıda bırakıldığında cari dengedeki iyileşmenin sürdüğünü görüyoruz. Cari dengenin 2022'de fazla vereceğini öngörüyoruz. 4. çeyrekte yıllık kredi büyümesi tarihsel ortalamalara yakınsadı. Ticari kredilerdeki gelişmeyi önemsiyoruz. Yılın son çeyreğinde döviz kuru gelişmeleri enflasyondaki yükselişin en önemli belirleyicilerinden biri oldu. Enflasyondaki yükselişte temel mal, gıda ve enerji grupları öne çıktı. Ertelenen harcamalar üçüncü çeyrekte hızlı bir şekilde gerçekleşti ve iç talep ivmelendi. İç talebin olumlu seyrini koruduğunu gözlemliyoruz. Dış talep olumlu seyrini korudu. Büyümenin daha dengeli bir kompozisyonda gerçekleştiğini değerlendiriyoruz. Döviz kurlarına endeksli fiyatlama davranışları enflasyondaki yükselişin en önemli belirleyicisi oldu. Kur gelişmelerinin ve artış eğilimini koruyan ithalat fiyatlarının yanı sıra tedarik zincirlerindeki aksamalar da üretici fiyatlarının yükselmesine neden oluyor. Navlun fiyatları arz yönlü sorunların sürdüğünü teyit ediyor. "500 BAZ PUAN İNDİRİM YAPTIK" Para politikasının etkilendiği talep unsurları çekirdek enflasyon gelişmeleri ve arz şoklarının ayrışmasına yönelik analizleri değerlendirdik. Politika faizinde eylül aralık döneminde toplamda 500 baz puan indirim yaptık. Ocak ayında 1 haftalık repo faiz oranını yüzde 14 oranında sabit tutulmasına karar verdik. Orta vadeli tahminler üretilirken başlangıç noktası olarak şimdiki iktisadi görünümü esas aldık. Gıda fiyatlar, küresel büyüme gibi dışsal unsurlar için varsayımlarımızı gözden geçirdik. Uluslararası emtia fiyatları geçtiğimiz rapor döneminde yüksek seyrini korumakla beraber oynak bir seyir izledi. Ham petrol fiyatları aralı kayında düşüş gösterirken ocak ayında Omicron varyantının ektilerinin sınırlı kalacağı beklentisiyle tekrar yükseldi. Ham petrol fiyatlarına ilişkin varsayımlarımız 2022 yılında ortalama 80.4 dolara, 2023 yılında ortalama 74.3 dolara güncellendi. İthalat fiyatlarının genel seviyesine ilişkin varsayımlarımız da yukarı yönlü incelendi. Gıda fiyatları başta döviz kuru olmak üzere tarımsal gelişmeleri dikkate alarak 2022 ve 2023 için yukarı yönlü güncelledik. Küresel enflasyondaki artışa bağlı olarak 2022 yılında finansal koşulların bir önceki öngörülenden daha sıkı olacağını varsaydık. YIL SONU ENFLASYON TAHMİNİ Enflasyon tahmin aralığımızın orta noktaları 2022 sonunda yüzde 23,2, 2023 sonunda yüzde 8,2 ve 2024 sonunda yüzde 5 seviyelerine tekabül etmektedir. O gün (20 Aralık 2021) Merkez Bankası tek kuruş satmadı. Bireyseller, kurumsallar, yurt dışı yaklaşık 2,250 milyar dolar satarak kuru düşürdü.

2 yıl önce

Avrupa Merkez Bankası yüksek enflasyon öngördü

Lagarde, Strazburg'da gerçekleştirilen Avrupa Parlamentosu (AP) Genel Kurul oturumunda konuştu. Avro Bölgesi'nde hızla yayılan Omicron varyantı ve alınan tedbirler nedeniyle büyüme hızının yavaşladığını anlatan Lagarde, "Arz darboğazları ve yüksek enerji maliyetleri gibi etkenlerin kısa vadede ekonomik aktiviteyi azaltması bekleniyor." diye konuştu. Lagarde, son Kovid-19 dalgasının ekonomiye etkisinin öncekilerden daha az olduğuna dikkati çekerek arz darboğazlarının hafiflediği yönünde de işaretler aldıklarını, bu yılın devamında güçlü ekonomik toparlanma beklediklerini anlattı. Avro Bölgesi'nde enflasyon oranının son aylarda hızla arttığını hatırlatan Lagarde, "Muhtemelen enflasyon yakın gelecekte yüksek kalacak. Enerji fiyatları enflasyondaki artışın ana nedeni olmaya devam ediyor." dedi. Lagarde, ocak ayı enflasyonunun yarıdan fazlasının enerjiden kaynaklandığına işaret ederek, "Enerji maliyetleri de birçok sektörde fiyatları yukarı çekiyor." diye konuştu. Lagarde, "Mevsimsel faktörler, artan nakliye maliyetleri ve gübre fiyatları nedeniyle gıda fiyatları da arttı." ifadesini kullandı. Jeopolitik gerilimlerin arttığını anımsatan Lagarde, sürekli yüksek seyreden enerji maliyetlerinin tüketim ve yatırımı baskıladığını belirtti. Lagarde, orta vadede yüzde 2'lik enflasyon oranı hedeflediklerini anımsatarak, "Net varlık alımlarımız bitmeden faiz artırımı yapılmayacak. Politikamızda yapılacak herhangi bir ayarlama aşamalı olacak." dedi. ECB'nin ne yapıp ne yapamayacağı konusunda açık olması gerektiğini vurgulayan Lagarde, "Para politikamız boru hatlarını gazla dolduramaz, limanlardaki yığılmayı gideremez veya daha fazla kamyon şoförü yetiştiremez." değerlendirmesinde bulundu.

1 yıl önce

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın altın rezervleri 690 tona yaklaştı

Merkez bankalarının altın rezervlerinin miktarı ve nerede muhafaza edildiği hep merak konusu olmuştur. Merkez bankaları için altın önemli bir rezerv varlık. Dünya Altın Konseyi'nin ülkelerin merkez bankalarının sahip olduğu altın rezervi verilerine göre göre 2021 yıl sonu itibarıyla ABD 8 bin 134 ton altın rezervi ile ilk sıradaki yerini koruyor. Rezerv Opsiyon Mekanizması (ROM) kapsamında TCMB tarafından tutulan altınları hesaplamasına dahil etmeyen Dünya Altın Konseyi'nin hesaplamasına göre Türkiye, dünyada en fazla altın rezervi olan ülke sıralamasında 11'inci sırada bulunuyor. TCMB'nin altın rezervleri, uluslararası standartta, 1211 sayılı Kanun'da yer alan hüküm ve şartlar dahilinde, rezerv yönetim politikası ve uluslararası bankacılık teamüllerine bağlı kalınarak, ilgili banka mevzuatı çerçevesinde yönetiliyor. Rezerv yönetiminde çeşitlendirmenin önemine istinaden stratejik amaçla tutulan altın varlıkları, diğer varlık sınıfları ile sahip olduğu düşük korelasyon nedeniyle ön plana çıkıyor. TCMB, rezerv yatırımlarının çeşitlendirilmesi amacıyla piyasa koşullarının uygun olması durumunda altın varlıklarını artırmaya devam ediyor. ALTIN REZERVİNİN BÜYÜK KISMI TÜRKİYE'DE Merkez Bankası'nın 2021 Yıllık Faaliyet Raporu'na göre yıl sonu itibarıyla 657,7 ton uluslararası standartta altını bulunuyordu. Bunun 461 tonu TCMB'nin malı altınlardan. İlgili altın rezervinin 78 tonu İngiltere Merkez Bankası (BoE), 34 tonu TCMB ve 349 tonu Borsa İstanbul nezdinde muhafaza ediliyor. TCMB döviz ve altın rezervlerine ilişkin verileri, uluslararası standartlara uygun olarak düzenli ve şeffaf şekilde kamuoyu ile paylaşıyor. TCMB altın rezervi, 6 Mayıs itibarıyla 2021 yıl sonuna göre 25,7 ton artış göstererek 683,4 tona yükseldi. Bugün itibarıyla da 688,6 ton seviyesinde. Öte yandan altının ons fiyatındaki 10 dolarlık düşüş değerlemede rezervde 230 milyon dolar negatif etkiliyor. TCMB'nin elektronik veri dağıtım sisteminde "TCMB Bilanço Verileri" altında yer alan, "Merkez Bankası Haftalık Vaziyeti" üzerinden haftalık olarak bankanın altın verilerine ulaşılabiliyor. Söz konusu serilerde bankanın brüt uluslararası Standartta Olan ve Olmayan Altınları ile, Bankalar Serbest Altın Deposu, Bankalar Altın Teminat Depoları, Bankalar Zorunlu Karşılık Altınları ve Hazine'nin Uluslararası Standartta Olan ve Olmayan Altınlarına ait veriler yer alıyor. Ayrıca uluslararası standartta olan altınların bir kısmı TCMB'ye bir kısmı ise zorunlu karşılık tesisi ve teminat için yatıran ve serbest altın deposu olarak veren bankalara ve Hazine'ye ait. Söz konusu altınlar, TCMB kasalarında, Borsa İstanbul ve İngiltere Merkez Bankası nezdinde muhafaza ediliyor.

1 yıl önce

Merkez Bankası Başkanı Şahap Kavcıoğlu'dan enflasyon ve büyüme mesajı

Merkez Bankası Başkanı Şahap Kavcıoğlu'nun "Enflasyon Raporu 2022-III" sunumu başladı. Kavcıoğlu, jeopolitik riskler ile pandemiden kaynaklanan aksamaların küresel iktisadi faaliyeti olumsuz etkilediğini belirterek, "Enerji fiyatlarındaki yüksek seviyeler ve oynaklık fiyatlar üzerinde baskı oluşturmaya devam etmektedir" dedi. Kavcıoğlu ayrıca, "Türkiye ekonomisi 2004 yılından bu yana ilk defa ve üst üste cari fazla vermiştir." ifadelerini kullandı.  Kavcıoğlu'nun açıklamalarından öne çıkanlar şöyle: Cari dengemizdeki iyileşme eğilimi devam etmektedir. Türkiye ekonomisi 2004 yılından bu yana ilk defa ve üst üste cari fazla vermiştir. Türkiye ekonomisi üretim, ihracat ve istihdamı artırmayı merkeze alan bir yapısal dönüşüm sürecindedir. Sanayi üretiminde gözlenen artış imalat sanayinin geneline yayıldı. Güçlü ekonomik büyüme kapasite kullanım oranlarına da yansımaktadır. Göstergeler ilave kapasite işaret etmekte ve yatırım talebini desteklemektedir. Enflasyon Nisan raporunda öngördüğümüz patikanın üzerinde kalmıştır. Çekirdek enflasyon göstergeleri ise daha olumlu bir görünüm sergilemektedir. Yılın ikinci çeyreğinde ithalat birim değer endeksi özellikle enerji fiyatlarındaki artışa bağlı yükseldi, enflasyonu yukarı çeken ana etkenlerden biri olmuştur. Küresel enerji piyasalarında Rusya ve Ukrayna arasındaki çatışma nedeniyle daha belirgin hale gelen arz ve talep dengesizliklerinin ikinci çeyrekte sürmesi enerji fiyatlarına yansımıştır.

1 yıl önce

Merkez Bankası Başkanı Şahap Kavcıoğlu: Kredi çekip döviz alanı biliyoruz

İstanbul Sanayi Odası (İSO) Meclisi’nin temmuz ayı olağan toplantısında Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Şahap Kavcıoğlu ile sanayiciler arasında gerilim yaşandı. Toplantıda, İSO Başkanı Erdal Bahçıvan, alınan tedbirlerle finansman koşullarının sıkılaştığına ve TL ticari kredi faizlerinin yüzde 40 bandını aştığına işaret etti. Bahçıvan, finansman olanaklarında normalleşme sağlanması ve reel sektör gerçeklerine uymayan uygulamaların sona erdirilmesi gerektiğini vurguladı. SÜREÇ DAHA AĞIRLAŞIR İhracat pazarları bozulurken sanayicinin finansman desteğinden mahrum bırakılmaması gerektiğinin altını çizen Bahçıvan, “Merkez Bankası, TL cinsi reeskont kredilerindeki döviz bulundurmaya ve bozdurmaya ilişkin koşullarını esnetmeli. Reeskont kredisi esaslarının belirlendiği tarihten önce doğmuş finansal borçlar için şirketlerin döviz satın alarak ödeme yapabilmesine dair bir istisna getirilmeli” dedi. 1 TRİLYON LİRA NEREDE? Merkez Bankası Başkanı Kavcıoğlu Bahçıvan’ın eleştirilerine aynı sertlikte cevap verdi. Yatırım kredilerinin dövize gittiğini belirten Kavcıoğlu, sanayicilere tepki gösterdi. Eximbank’ın uzun süredir sıfır faizli kredi verdiğini kaydeden Kavcıoğlu, “Merkez Bankasını eleştirmek yerine gidin bu parayı kullanın. Kim kullanamazsa takipçisi olacağız. Kaynak var, vade uzatıldı, faiz düşürüldü. 1 trilyon lira verilmiş. Kaynak var ama herkes şikayet ediyor. Nerede bu para? Sanayici yatırım için verilen düşük faizli krediyle döviz alıyor” diye konuştu. LİSTELER ELİMİZDE Enerji faturası 17.8 milyar dolardan 50 milyar dolara çıkarken, firmaların bankacılık kesiminden 55 milyar dolar kredi kullanarak döviz aldığını kaydeden Kavcıoğlu, “Kredilerin nereye gittiğine siz karar verin. Ucuz krediyle döviz alanların listesi var elimizde. Bunu yapmayın” dedi. Kavcıoğlu, banka kredi faizinin yüzde 40’ı aştığı eleştirileri için de “Hiç bir banka yüzde 40 ile para veremez. Biz takipçisi olmaya çalışıyoruz. Ama siz de talep etmeyin. Özel bankalardan yüzde 20-22’nin üzerinde kredi kullanmayın” şeklinde konuştu. NİYE GEÇEN YIL YAPILMADI? 6 ayda 1 trilyon lira kredi kullanıldığını, ancak krediyi alıp yatırım yapmak yerine döviz alındığını ifade eden Kavcıoğlu, konuşmasının devamında sanayiciyi stok yapmakla itham etti. Kavcıoğlu şöyle dedi: “Faizler düşükken iş adamımız bunu farklı kullanıyor. Bunu bankalara yüklemek doğru değil. Alıyor parayı dövize yatırıyor. Bunun elimizde yüzlerce örnekleri var. Korkunç stok yaptılar. Bu kadar stok niye bu sene yapılmış? Sanayici ucuz krediyi bulup yatırım yapacakken fiyatlara yansıtıyor, stok yapıyor. Burada bankalar üzerine düşeni yapacak ama sanayiciler de yarından itibaren stoklarını azaltacak, dövizlerini bozacak. Riskse hepimiz alacağız. Hesapta o kadar döviz tutarsanız bu olmaz.” Stok suçlaması haksızlık olur Erdal Bahçıvan, Kavcıoğlu’nun stok eleştirisine tepki gösterdi. Bahçıvan, “Stok acaba sanayicinin envanterinde niçin duruyor?” diye sordu ve şu açıklamaları yaptı: “Stoku doğru analiz etmezseniz başka yere gider. Kendisini enflasyondan korumak isteyen sanayiciyi de o kapsama sokarsanız tehlikeli bir bakış açısına dönüşür. Stok noktasında hiçbir Türk sanayicisi piyasayı istismar etmek için bunu kullanmamaktadır. Hiçbirimiz stok yapmaktan memnun değiliz. Burada takdire dönecek olan başarımız piyasayı speküle edecek boyuta getirilirse büyük haksızlık olur.”

1 yıl önce

Merkez Bankası'nın brüt rezervi 2 haftada 12.5 milyar dolar arttı

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın (TCMB) rezervlerindeki yükseliş ivmesi 12 Ağustos haftasında da devam etti. TCMB verilerine göre brüt rezervler 12 Ağustos haftasında 5,1 milyar dolar artışla 113.7 milyar dolara yükseldi. Böylelikle son iki haftada brüt rezervlerde 12.5 milyar dolarlık artış izlendi. Net rezervler ise geçen hafta 11.8 milyar dolardan 15.7 milyar dolara yükseldi. Rezervlerdeki bu toparlanma swap hariç net rezervlere ise sınırlı bir şekilde yansıdı. Swap hariç net rezerv geçen hafta eksi 52.7 milyar dolar olarak kaydedildi. İki haftada bu kalemde 2.1 milyar dolarlık toparlanma izlendi.

1 2 3 4 5 6 7